HardDisk Resimleri

Netten derlediğim HardDisk-SabitDisk resimleri

--------

WLAN destekli MOTO Z6

Motorola "Dünya Mobile Teknolojiler" fuarında yeni cep telefonu modellerini tanıttı...

Motorola MOTO Z6w: Şimdi WLAN ile birlikte.
Motorola Barselona'daki MWC fuarında beş adet yeni cep telefonu duyurdu - iki tanesi tanıdık modellerden.

MOTO Z6w
Örneğin kızaklı Z6 yeni bir dış görünüş ve mobil internet için WLAN özelliği kazandı. Bununda dışında telefon 2 Mega piksel kamera, EDGE, Bluetooth (A2DP) ve Linux menü-arayüzü. MOTO Z6w'nin ne zaman ve hangi fiyata piyasaya sürüleceği henüz belli değil. Bunun dışında Motorola, ROKR E8 ve MOTO Z10 da Avrupa'da resmen duyuruldu.

W161 ve W181
W161 ve W181 tamamen giriş-seviyesi telefonu olarak görülüyor ve öncelikle Afrika pazarı için düşünülmüşler. Dijital kamera ve MP3 çaların yanında UMTS de mevcut değil. Bunun yerine cihazlar FM radyo sunuyor.

İŞLEMCİLER

İşlemciler aleminde durmaksızın devam eden yeni atılımlar ile bu alemin krallığına oynayan Intel’in yeni spesifikasyon ve ürünleri, karşımıza sadece yeni teknolojiler değil aynı zamanda pek çok yeni terim ve kavram çıkardı. Bu ay, Bunları Biliyor musunuz köşemizde sizler için işlemciler hakkında sıkça sorulan bazı sorulara cevap aradık. İlginizi çekeceğini ümit ediyoruz.

Deschutes işlemci nedir?
Deschutes, Intel firmasının 0.25 mikron üretim teknolojisini kullanarak imal ettiği Pentium II işlemcilerin kod adıdır. (Intel’in 0.35 mikron teknolojisi kullanılarak ürettiği Pentium II işlemcilerin kod adı Klamath idi.) Mikron birimi açısından daha küçük sayıların söz konusu olduğu üretim proseslerinin önemli neticeleri arasında daha küçük kalıp ölçüleri, daha düşük güç tüketimleri ve daha az ısınma problemleri yer alır. Tüm bunların sonucu daha yüksek saat hızlarında çalışan CPU’lardır. Intel’in 333 MHz ya da üstünde çalışan tüm –masaüstü– Pentium II işlemcileri Deschutes modeli işlemcilerdir. (Deschutes’ler ilk çıktığında en düşük hızları 333 MHz [saniyede 333 milyon çevrim] idi.) Bunun yanı sıra notebook’lar için özel olarak üretilmiş olan ve 233/266 MHz hızlarında çalışan mobil Deschutes işlemciler de mevcuttur.

Deschutes’ün yeni BX çipseti tarafından destekleniyor olması neden bu kadar önemli?
Intel’in yeni BX çipseti 100 MHz’lik veriyolu hızlarını ve 100 MHz’lik SDRAM’i (senkronize dinamik RAM) desteklemektedir. Bunun neticesinde Intel, 500 MHz hızında çalışan Deschutes işlemciler üretme imkânına sahip olacaktır. Pratikte, işlemcinin maksimum saat hızı –normal şartlarda– sistem kartının veriyolu hızının 5 katı kadardır. Intel aynı zamanda hem masaüstü hem de notebook sistemlerde kullanılmak üzere bir BX çipset daha üretti. Bu ortak çipset sayesinde, masaüstü ve notebook bilgisayarları arasında hâlâ belirgin bir fark olarak duran performans açığının kapanması beklenebilir.

Son aylarda sık sık duyduğumuz slot ve soketli ifadeler ne anlama geliyor? Slot 1 (Slot One), Slot 2 (Slot Two), Socket 7, Super7 ve Slot A... Tüm bunların anlamı ne?
Slot 1, Intel’in Pentium II işlemcisi tarafından kullanılan konnektördür. Slot 2, Pentium II tabanlı server’lar için özel olarak dizayn edilmiş olan kartuş konnektördür; henüz çıkışını yapmamakla birlikte onunla daha yakından tanışacağımız günler uzak değildir. Socket 7, son iki yıl boyunca Pentium, Pentium MMX, AMD-K6, Cyrix 6x86 ile 6x86MX, ve IDT WinChip işlemcileri tarafından kullanılagelen konnektördür. Super7, Advanced Micro Devices (AMD) tarafından sunulan yeni bir anakart/çipset tasarımıdır. Super7, Socket 7 uyumlu işlemciler için 100 MHz’lik veriyolu hızı, AGP ve 100 MHz’lik SDRAM desteği gibi üstün özellikler sunmaktadır. Slot A, yine AMD tarafından öne sürülmesi düşünülen yeni bir konnektördür. Fiziksel boyut ve şekil açısından Intel’in özel Slot 1 konnektörüne denk olan Slot A, elektriksel özellikler bakımından, kendisine yüksek performanslı server ve iş istasyonlarında kullanılan Digital Alpha RISC işlemcisini model almıştır.

Celeron işlemci nedir?
Celeron, Intel tarafından üretilen ve Level 2 cache’den yoksun olan yeni bir Pentium II işlemcidir. Slot 1 ile elektriksel olarak uyumludur. Celeron, Slot 1 anakartlarına uymakla birlikte, 1000 dolar altı PC pazarında AMD, National Semiconductor Corp./Cyrix Corp. ve Integrated Device Technology (IDT) gibi Intel karşıtı şirketlerin düşük maliyetli Socket 7 işlemcileri ile de rekabet edebilecek. Celeron’un ilk örnekleri 266 MHz hızında çalışıyordu. Celeron, ham CPU gücünün ön plana çıktığı işlemlerde ya da bileşen-düzeyi benchmark’larda nispeten üstün performans sunan bir işlemci olmasına rağmen, özellikle sıradan iş uygulamalarında ya da uygulama-esaslı bazı benchmark’larda (meselâ Photoshop) “Pentium II” sıfatına yakışmayan bir yarış çıkarıyor. (Celeron’un ikinci kategorideki performansı, çoğu zaman, 233 MHz hızındaki bir Pentium MMX’den biraz daha düşük bir düzeyde seyrediyor.) Uygulama-esaslı benchmark’larda Celeron’un sergilediği bu zayıf performansın en büyük sorumlusu işlemcinin Level 2 cache’den yoksun olması. Bu eksiklik işlemciyi tabiri caizse boğuyor.

MMX ve MMX2 neyi ifade etmektedir?
MMX, tümü multimedya ve komünikasyon işlemlerine yönelik olan ve 1997 yılı Ocak ayında x86 komut kümesine dahil edilen 57 yeni komuttan ibaret bir komut kümesidir. Bu komutları bir çeşit kestirme yol olarak düşünebilirsiniz; evvelden ancak çok sayıda komutla gerçekleştirilebilen bir operasyon MMX komut seti sayesinde tek bir yeni komutla yürütülebilmektedir (Pentium ve Pentium II tabanlı sistemlerde, Pentium Pro’larda değil). Bu komutlar, multimedya ve komünikasyon uygulamalarında daha üstün bir performans sunmak için SIMD (Single Instruction, Multiple Data–Tek bir komut, birden fazla veri) olarak bilinen bir teknik kullanırlar. SIMD metodunda tek bir komut paralel olarak birden fazla veri parçası üzerinde çalışır. Örneğin, tek bir MMX komutu ile, sekiz (maksimum rakam) adet tamsayı çifti birlikte, paralel olarak (aynı anda) toplanabilir. Buradaki paralel çalışma sırasında 64 bit’lik register’lar kullanılır. Bu register’lar, işleme bağlı olarak, sekiz adet 8 bit’lik byte’lar, dört adet 16 bit’lik word’ler, iki adet 32 bit’lik double (ikili) word’ler ya da bir adet 64 bit’lik quad (dörtlü) word’ler olarak tanımlanır. MMX standardını ortaya koyan Intel’in, MMX teknolojisinin rakip firmaların işlemcilerinde de kullanılabilmesine izin vermesi günümüzde neredeyse tüm bilgisayarların MMX-yetenekli olmasını sağladı.

Intel’in MMX2 teknolojisi ise açılış galasını 1999 yılının başlarında Katmai işlemcisi ile yapacak. En azından bilgi işlem endüstrisinde tahminler bu yönde ağırlık kazanıyor. MMX2, bir işlemi eş zamanlı olarak kayan-noktalı (floating-point) veri parçaları üzerinde yürütebilen 70 yeni komut içeriyor (böylece toplam komut sayısı 127 olacak). Endüstri analistleri, MMX2’nin yeni 3D grafik işlemcileriyle (örneğin Intel’in i740 çipi) birlikte kullanılması halinde, masaüstü PC’lerin RISC tabanlı iş istasyonlarıyla rekabet edebilir bir performans sunacağını ifade ediyorlar.

Yeni bir 3D komut seti hakkında söylentiler var, bu nedir?
Bu duyumlar AMD, National Semiconductor/Cyrix ve IDT/Centaur Technology tarafından ortak olarak geliştirilmekte olan ve bu üreticilerin x86 uyumlu işlemcilerine 21 yeni komut ilave eden bir teknolojiye ait. Bu yeni komutlar CPU’nun kendi bünyesindeki 3D grafik fonksiyonlarını hızlandırmayı amaçlıyor. Bu üç şirketin x86 pazarındaki toplam payı yaklaşık olarak % 15’lerde seyrediyor. Bu yüzden, yazılım üreticilerinden bu yeni 3D komut setine ne ölçüde bir destek geleceği başlangıçta herkes için merak konusu olmuştu. Ancak kısa bir süre önce önemli bir gelişme oldu: Microsoft, DirectX 6.0 teknolojisinin yeni 3D komut setini tam olarak destekleyeceğini duyurdu. DirectX 6.0’ı ilk olarak NT 5.0’da göreceğiz.

Önümüzdeki birkaç yıl içinde hangi yeni işlemcilerle tanışacağız?
AMD, yeni 3D komut setini destekleyen ve onboard Level 2 cache’e sahip olan yeni işlemciler (K6 3D+) sunmaya hazırlanıyor. Cyrix, yeni Cayenne çipi ile bir hamle peşinde. Cayenne işlemcisinin Socket 7 değil Slot 1 uyumlu olacağı bilgi işlem çevrelerinde dolaşan varsayımlar arasında. (Cyrix’in yeni ana şirketi National Semiconductor’ın Intel ile Slot 1 teknolojisi üzerine bir lisans anlaşması bulunuyor.) IDT, geliştirilmiş kayan-nokta birimleri içeren ve artırılmış MMX performansı sunan yeni işlemciler çıkaracak. IDT’nin yeni çiplerinde muhtemelen entegre Level 2 cache de bulunacak. Intel bu yıl içinde Deschutes’ün daha hızlı versiyonlarını piyasaya sunacak. Bu Deschutes’leri, 1999 yılı içinde, MMX2 yeteneğine sahip olan Katmai’ler takip edecek. Ve sonra Merced ile tanışacağız. Intel’in 64 bit’lik ilk işlemcisi olan Merced, x86 mimarisinde bir CPU değil. Merced, x86 komutlarını bir emülasyon çerçevesinde çalıştırabilecek. Intel’in Merced’e verdiği resmi isim ise “Intel Architecture 64-bit” ya da “IA-64.” Hewlett-Packard Corp., Merced’in geliştirilmesinde Intel’in iş ortağı konumunda. HP’nin halihazırda 64 bit’lik bir Unix işletim sistemi (HP-UX 11.0) mevcut. HP-UX 11.0, şu anda PA-RISC işlemcisi üzerinde çalışıyor. HP, PA-RISC mimarisinden IA-64 uğruna vazgeçecek gibi görünüyor.

İşlemci dünyasında bu gelişmeler yaşanırken PC’lerde ne gibi ilerlemeler göreceğiz?
Microsoft ve Intel tarafından önerilen PC99 standardını karşılayacak minimum konfigürasyon PC’de şu özelliklerin bulunmasını öngörüyor: 300 MHz Pentium II performansı, 2X DVD-ROM sürücü ve ISA veriyolunun yerine PCI 2.2, USB ve IEEE 1394’ün kullanımı. Bir başka yenilik de yine Intel, Microsoft ve Compaq’dan gelen Device Bay adındaki açık standartlı bir cihaz konnektörü. PC Card modeline benzetebileceğimiz Device Bay, üç standart tipte (notebook’lar için de yeterince küçük iki tane dahil) olabilen bir konnektör yuvası içerecek. Her bir yuvanın arkasında USB ve IEEE 1394 (FireWire) için konnektörler bulunacak. Bir Device Bay cihazı hot-swapping yeteneğinden faydalanmak için bu iki veriyolundan herhangi birisini kullanabilecek. Device Bay’in tipik kullanım alanları arasında ilave sabit diskler, DVD-ROM sürücüler, yedekleme amaçlı ve taşınabilir depolama cihazları sayılabilir. Tüm bunlar “genişletilebilirlik” kavramını PC kasasının dışına taşımamızda bize yardımcı olacak. Gelecekte, PC’lere yeni çıkan bir donanım yeteneğini eklemek için kasayı açmak zorunda kalmayacağız. (Hot-swapping işlemi sırasında bir cihazı ya da çevre birimini alıyor ve onu ilgili yuvaya bağlıyorsunuz, yapmanız gereken tek şey bu. Yeni eklediğiniz cihazın çalışması için sistemin yeniden başlatılması gerekmiyor.)

Nvidia'dan mobil GeForce 9 serisi; 9300M ve 9500M ortaya çıktı

Dizüstü bilgisayarların satışlarında yaşanan aralıksız yükseliş sektörel araştırma yağan bağımsız kuruluşların raporlarına da yansıyor. Farklı analistlerin öngörülerine göre, 2012-2015 yılları arasında masaüstü bilgisayarların yerine geçmesi tahmin edilen dizüstü bilgisayarların satışları geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre %33 artış göstererek 109 milyon adet olarak gerçekleşti. Toplam satış adeti açısından olmasa bile artış oranı açısından masaüstü bilgisayarları son iki senedir geri plana iten dizüstü bilgisayar dünyasındaki potansiyel ve pasta her geçen gün biraz daha büyürken yaşanan gelişmeler donanım üreticilerinin de iştahını kabartıyor. Tahmin edebileceğiniz gibi ATi ve Nvidia arasındaki amansız mücadele mobil segmente de yanısmış durumda. Geçtiğimiz günlerde AMD-ATi'nin HD 3000 serisi grafik çözümlerinin mobil varyasyonlarını duyurmasının ardından Nvidia'da ilk örnekleri Ocak ayının hemen başında Las Vegas'da gerçekleştirilen Tüketici Elektroniği Fuarında ortaya çıkan yeni nesil mobil GeForce 9 serisinin ilk temsilcileri olan GeForce 9300M ve 9500M modellerinin detayları belirdi.


Nvidia'nın yeni nesil mobil grafik çözümlerine geçmeden önce rakip AMD-ATi ile ilgili önemli bir noktanın altını çizmekte yarar var. Bilindiği gibi dizüstü bilgisayar dünyası tabir eğer yerindeyse adeta Intel'in kontrolü altında. Firmanın Centrino ve son olarak Santa Rosa platformu ile elde ettiği başarı ortada. Satılan dizüstü bilgisayarların önemli bir bölümünün Intel tabanlı olması ve ATi'nin geçtiğimiz senelerde AMD çatısı altına girmesi, firmanın mobil grafik çözümleri için bir handikap olarak değerlendiriliyordu. Tabi bununla birlikte AMD ile entegrasyon sürecinin uzaması ve ortaya yeni çözümler sunma konusunda özellikle geçtiğimiz sene yaşanan sıkıntılar mobil arenada bir süre öncesine kadar son derece güçlü bir pozisyona sahip olan ATi'nin mevcut pazar payının son yayınlanan rapolara göre %20-30 seviyelerine kadar gerilemesine neden olmuş durumda. Tabi geçtiğimiz sene firma adına yaşanan üzücü durum bu sene değişecek gibi görünüyor. Zira 55nm üretim teknolojisine geçen ATi'nin hazırladığı HD 3000 serisi mobil grafik çözümleri sektörün önde gelen dizüstü bilgisayar üreticileri (HP ve Dell gibi) arasında şimdiden talep görmeye başladı bile. Daha az güç tüketen ve daha az ısınan 55nm üretim sürecine dahil yeni mobil grafik çözümleri ile ATi'nin bu alandaki pazar payının yıl içerisinde %60'a kadar çıkması öngörülüyor.


Rakibinin 55nm üretim teknolojisine geçmesi ve bu sayede dizüstü bilgisayar üreticileri açısından son derece önemli olan maliyet, termal pozisyon ve güç tüketimi gibi noktalarda avantaj elde etmesi Nvidia'nın işlerini geçtiğimiz yıla göre daha da zorlaştıracak gibi gözüküyor. GeForce 8800M serisi ile birlikte an itibariyle dizüstü bilgisayarlar için hazırlanan mobil grafik çözümlerinde performans lideri olan firmanın yeni nesil GeForce 9 serisi mobil grafik çözümleriyle birlikte performansın yanında güç tüketimi noktasında da ciddi ilerleme kat ettiği ifade ediliyor. Masaüstünden sonra mobil grafik işlemcilerini de 65nm üretim sürecine dahil etmeye başlayan Nvidia'nın bu konuda attığı hamleler kendini GeForce 9 serisinde de gösteriyor. GeForce 8 serisi mobil çözümlerin yerine geçecek yeni modellerin daha az güç tüketimi ve daha yüksek performans iddiası ile kullanıma sunulacağını da belirtmekte yarar var. Şimdi isterseniz hep birlikte Nvidia'nın resmi detayları ortaya çıkmaya başlayan mobil GeForce 9 serisinin ilk üyeleri 9300M ve 9500M'in detaylarını masaya yatıralım.

Nvidia'nın GeForce 9300M ve 9500M modelleri için ilk değinmemiz gereken nokta her iki modelin de giriş seviyesinde yer alan yeni nesil mobil grafik çözümleri olmaları. Yapılan açıklamalara göre GeForce 9300M bir önceki seriden GeForce 8400GS modelinin, GeForce 9500M ise yine bir önceki seriden GeForce 8600M GT modelinin yerini alacak gibi gözüküyor. Her iki grafik işlemci de 65nm üretim teknolojisi ile üretiliyorlar ve DirectX 10 desteğine sahipler. Ortak noktaları olmakla birlikte iki modeli de birbirinden ayıran çok temel farklılıklar bulunuyor. 16 adet paralel işlem birimi ve 65-bit bellek veri yoluna sahip olan GeForce 9300M modelinin aksine, 32 adet paralel işlem birimine ve 128-bit bellek veri yolu ile gelen GeForce 9500M tahmin edebileceğiniz gibi çok daha performanslı bir model. Tabi her iki modelin saat hızları da farklılık gösteriyor. GeForce 9300M, 400MHz gpu, 800MHz shader ve 600MHz bellek saat hızları ile gelirken GeForce 9500M ise 475MHz gpu, 950MHz shader ve 700MHz bellek frekansına sahip. Ayrıca saat hızlarına bağlı olarak tablolarda da görüleceği üzere her iki grafik çözümünün sağlayabildği doku doldurma ve bellek bant genişliği değerleri de farklılık gösteriyor.

256MB bellek ile donatılan GeForce 9300M ile 512MB bellek desteğine sahip olan GeForce 9500M'in her ikisi de Nvidia'nın yeni nesil PureVideo HD teknolojisini destekliyor. Bu teknoloji sayesinde grafik işlemciler bilgisayarların merkezi işlem birimini (cpu) yormadan Blu Ray ve HD DVD gibi yüksek çözünürlüklü video oynatımında donanımsal hızlandırma sağlayarak yükün son derece büyük bir kısmını kendi üzerlerine alabiliyorlar. Windows Vista ile de tam uyumlu olan Nvidia'nın yeni nesil mobil grafik çözümlerinden GeForce 9300M oyunlardan öte entegre grafik işlemci ile yetinmeyen, genellikle çoklu ortam uygulamaları ile zaman harcayan kullanıcılar için hazırlanan dizüstü bilgisayarlarda kullanılması, GeForce 9500M modelinin ise GeForce 9300M'in kitlesine ek olarak ara ara oyunlar ile de meşgul olan (tabi yeni nesil oyunları ve yüksek detay ayarlarında maksimum keyifli oynamak için daha farklı çözümlere yönelmekte yarar var!) dizüstü bilgisayar kullanıcılarını hedef alması bekleniyor.

Google’dan yeni cep telefonu yazılımı: Android

Android’in cep telefonları için yaygın işletim sistemi haline gelmesini uman Google’ın sözcüsü Barry Schnitt, çok sayıda teknoloji firmasının Android’in kendi teknolojilerinde nasıl çalıştığını gösterdiklerini belirterek, “İşler yolunda gidiyor” dedi.

ARM, Marvell, Texas Instruments, Qualcomm, NEC, ST Microelectronics firmaları, fuarda bugün Google’ın yazılımıyla çalışan prototiplerini gösterdiler.

Google, geçen kasımda aralarında China Mobile, HTC, Intel, Motorola, Qualcomm, T-Mobile, Telefonica, LG ve eBay’in bulunduğu 34 şirketin katılımıyla oluşturulan “Open Handset Alliance” grubuyla Android yazılımını geliştireceğini açıklamıştı.

Uzmanlar, Android yazılımının bir endüstri standardı haline gelmesinin Google’ı mobil telefonda bir numaralı arama motoru yapacağı ve önemli reklam geliri sağlayacağı yorumunda bulunuyorlar.

Android işletim sistemiyle çalışan ilk telefonun bu yılın ikinci yarısı satışa çıkması bekleniyor.

Kaynak:NTV

Popüler Yayınlar