System.Xml 2.0 İle Gelen Yenilikler

İlk XML kodu yazdığım günleri hatırlıyorumda, ne kadar heyecan vericiydi. ASP ile birlikte verileri sorunsuzca bir yerden bir yere hızlı bir şekilde taşıyabiliyorduk. Şimdi gelinen noktaya bir bakın. Microsoft® .NET Framework 2.0 içeren beta dvd ler daha avuçlarımıza düşer düşmez, hemen incelemeye koyulmuş ve inceledikçe de hayran kalmıştık. O hayranlık verecek gelişmelerden birisi de tüm .NET tabanlı web service uygulamalarının kalbi olan System.XML içinde gerçekleşti. Evet şimdi makaleye girişimizden de anlaşıldığı gibi, bu makale de System.Xml 2.0 ile gelen bazı yeni özelliklere bakacağız ve sıklıkla kullandığınız bazı XML programlama işlerinizi yeniliklerle birlikte nasıl daha kolay hale getirebileceğinizi göreceğiz.
System.Xml 2.0 İle Birlikte Neler Hedeflendi?
Aslında System.Xml performansının geliştirilmesinin nedenini, System.Xml 2.0 içinde gelen birçok değişikliğe baktığımızda görebiliriz. System.XML 2.0 ı geliştiren ekip, oldukça başarılı ve önemli kaynaklara imza attı. Örneğin, .NET Framework 1.1 içinde gelenler ile karşılaştırdığımızda; yeni XmlTextReader ve XmlTextWriter sınıfları öncekilerine göre iki kat daha hızlı hale geldi, XSLT performansı dörtte üçü oranında arttı ve XML şema doğrulaması artık %25 daha hızlı. Gerçekten bu şekilde performans arttıran gelişmelerin sağlanabilmesi için, önemli bir optimizasyon ve yeniden tasarım gerekliydi. Örneğin, NET XSLT uygulamasını, yerini aldığı eski MSXML 4.0 dan daha hızlı yapmak için ciddi bir çalışma gerekiyordu. Şimdi System.Xml 2.0 da, XSLT uygulaması direkt olarak runtime da derlenen ve makina kodu olarak çalıştırılan Microsoft Intermediate Language (MSIL) u oluşturuyor. Sonuç olarak da aslında birçok noktada MSXML 4.0 ile aynı performansı gösteriyor. Eğer gerçekten bu yenilikler ile birlikte bir adım öne çıkmak istiyorsak; bu yeni ve geliştirilmiş System.Xml kütüphanesini, en doğru şekilde kullanabilmemiz gerekir. Ki bunların bir çoğunu ben size anlatacağım :) Bu arada performansa ek olarak, diğer tasarım hedefleri de; geliştirilmiş kullanılabilirliği, uyumluluğu ve standartları içeriyordu. System.Xml 2.0 ın geliştirilme sürecinin sonuna bakıldığında, System.Xml takımının pazar için en uygun ve pratik çözümleri nasıl dikkatle sunduklarını açık bir şekilde görebiliriz.

AJAX Eklentileri İle Kullanıcı Taraflı Web Servisi Çağırma

En başından beri, ASP.NET temelde sunucu taraflı bir teknolojiydi. ASP.NET in kullanıcı taraflı JavaScript üretebildiği belirli yerler vardı. Örneğin, doğrulama kontrolleri, son gelen Web Part mimarisi gibi. Yazılım geliştiriciler olarak da, bir sonraki POST isteğine kadar, kullanıcı ne yapar ne eder hiç ilgilenmezdik. Yazılım geliştiriciler, kullanıcı taraflı Java-Script kullanarak daha fazla interaktif sayfalar yapma gereksinimi duydular ve DHTML bu işi biraz da ASP.NET 2.0 daki callback özelliği ile kendi kendine yapmaya çalıştı. Bu da geçen sene içinde tamamı ile değişti.

Eylül 2005’ deki Microsoft Professional Developer's Conference’ ında, Microsoft, ASP.NET için yeni bir eklenti ortaya çıkardı ve kod ismine “Atlas” dedi. Atlas tümü ile kullanıcı taraflı JavaScript, DHTML ve XMLHttpRequest nesnesi üzerine yoğunlaşmıştı. Hedef ise, yazılım geliştiricilere daha fazla AJAX destekli web uygulamaları yapabilmelerine olanak sağlamaktı. Bu framework, kullanıcı taraflı veri bindirmelerden DHTML animasyonlara kadar birçok özellik ve UpdatePanel kullanarak karmaşık kullanıcı POST back leri gibi davranışlar ile; Microsoft tarafından resmi olarak AJAX kütüphanesi ve ASP.NET 2.0 AJAX Extensions (eklentileri) diye telafuz edilmeye başladı. Gelen bu birçok özellğin altında yatan asıl şey ise, kullanıcı taraflı JavaScript çağrıları ile etkileşebilen ve parse etmesi oldukça kolay bir form ile sunucudan asenkronize olarak veri getirebilme yeteniği idi. İşte bu makalemizin konusuda; ASP.NET 2.0 AJAX eklentili sayfalarda, kullanıcı taraflı JavaScript kullanarak; sunucu taraflı Web servislerini bu yeni ve inanılmaz yararlı özellikleri kullanarak çağırabilmeyi görmek.

Popüler Yayınlar